Türkiye’nin ilk Güreş Müzesi Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde bulunuyor. Sındırgı’nın medar-ı iftiharı pehlivanların hayat hikayelerini müzeyi gezen vatandaşlar okuyor ve tarihe tanıklık ediyor.
Müzede Neler Var?
Tarihe Işık Tutan Müze. Kazandıkları madalyaları ve güreşe ait aksesuarlar müzede yer alıyor. Geçmişten geleceğe güreş kültürünü aktarmak ve Sındırgı’nın pehlivanlar diyarı olarak anılmasını sağlayan Başpehlivanlarını yaşatmak adına Güreş Evi Sındırgı ilçesinde yer alıyor.
Güreş Tarihi
Güreş, uygulayıcılarının birbirlerine vurmaksızın rakiplerini yenmeye çalıştıkları bir spor türü. Tarihteki en eski sporlardan biridir ve zamanla farklı stil ve formları geliştirilmiştir. Güreş genellikle dövüş sanatları arasında yer alır.
Güreşçi veya Güreşmen (Pehlivan) adı verilen kişiler Türk kültüründe önemli bir yere sahiptir. Kahraman, evleneceği kızın babasıyla güreşir ve yener. Yiğitler altı yaşındayken güreşmeye ve büyüklerini yenmeye başlarlar. Manas destanında yer alan Koşay Han gelmiş geçmiş pehlivanların en iyisi olarak kabul edilir. Hanname’de ise Uluğ Arslan Han pehlivanların atası olarak yad eder. Bu pehlivan tam 1200 yaşındadır. Ayrıca, Güreş sözcüğünün efsanevi Türk Hakanı Gür Han’ın ismi ile benzeşmesi de dikkat çekicidir.
Sındırgı Hakkında
Yerleşimin tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Sındırgı’nın şehir olarak kuruluşu 18. yüzyılın sonlarında olmuştur. MÖ 6. yüzyılda Persler, Lidya ve bütün Anadolu ile beraber Misya denilen bu çevreyi de İran İmparatorluğuna katmışlardır. 200 yıl kadar İran egemenliği altında kalan bölge Bergama Krallığı ile birlikte Romalıların yönetimine geçmiş daha sonra, önce Bizans sonra Selçuklu Hanedanı tarafından ele geçirilerek idare edilmiştir. Karesi Beyliği’nden sonra Osmanlı egemenliği altına girdi. Ardından bölgeye gelen Çavdarlılar, Avşarlılar adlarını taşıyan Türkmen toplulukları, Sındırgı yöresine yerleşmişler ve Çavdarlı aşiretinden Halil Ağa’nın mezarı Karagür’deki mezarlıktadır.
Ayrıca, 1884 yılında Belediye kurulmuş, 1913 yılında Bigadiç’ten ayrılarak ilçe olmuştur. 29 Haziran 1920 tarihinde Yunan işgaline uğrayan ilçenin halkı, canla başla mücadele ederek Rum birliklerini yıldırmış, sonuçta bir yerde barınamayacaklarını anlayan işgalciler birçok yangın çıkardıktan sonra ilçeyi terk etmişlerdir. Son olarak, 3 Eylül 1922’de işgalcilerden kurtulan Sındırgı bu günü resmi kurtuluş günü kabul ederek her yıl kutlamaktadır.
Tarihe Işık Tutan Müze..